AŞIK UZEYİR | |
HAZIRLAYAN:
ÖMER AYDIN “Aşık Üzeyi’in torunu” Aşık Üzeyir 1770 yılında Posof’un eski adıyla Hevat yeni adıyla Aşıküzeyir köyünde dünyaya geldi. Aşık Üzeyir bade içen şairlerimizdendir. “ Aşıklar rüyalarında sevgililerin veya yaşlı bir pir’in elinden aşk şerbeti içerek aşık olurlar. O aşk şerbeti aşıklaraın halk ozanı olmasını sağlar.” Üzeyir 14 yaşındayken çayıra su bağlamaya gittiği sırada kanalın içinde bir elme bulur bu elmadan ısırır. Bu olay üzerine bir ağırlığın çökmesine neden olur, eve gelir ve bayılır. Bir gün sonra kendisine geldiğinde rüyasında “Hüsnü’ye” aşık olduğunu tanrı tarafından ona aşıklık yeteneği verildiğini söyler. O gece Hüsnü de Üzeyire aşık olmuştur. Üzeyir büyüdükçe içinde yanan ateşte büyümektedir. Nihayet Hüsnü’yü istemeye karar verirler ama, Hüsnü’nün yengesi Kara Gelin “çok sert, şerrinden bütün köy halkı korkar ve ona saygı gösterirmiş” Hüsnü’yü Üzeyire verme taraftarı değildir Hüsnü’yü topal kardeşine düşünmektedir. Kara Gelinde Kobliyanlıymış. Kara gelin Hüsnü’yü kardeşine verir. Üzeyir bu acıya dayanamaz ve Batum’a gider. Buradan gemiye bilet alarak İstanbul’a geçer. Burada dolaşırken padişahın adamları Üzeyir’e rastlar ve Üzeyir’i saraya götürürler. Padişah 1. Selim’dir. Padişah Aşık Üzeyir’i gelen Rum aşığının karşısına hasım olarak çıkartır. Üzeyir Rum aşığını yenilgiye uğratır. Aşık Üzeyir padişahın yanında üç sene kaldıktan sonra sıla hasreti burn memlekitine dönmek için padişahtan izin ister . padişah üzeyire ilk başta izin vermez ama gönlü yumuşar Üzeyir’e izin verir. Aile durumu fakir olan Aşık Üzeyir kendine mahlas olarak “Fakıri” mahlasını alır. Aşık üzeyir’in 1850 civarında dünya hayatında kavuşamadığı aşığı Hüsnü’ye ahıret hayatında kavuşur. |
|
Rüyasında “Bade”
içtikten sonra söylediği şiir. RÜYAY-I ALEM Rüyay-ı Alem de bir pir ihtiyar Göründü gözüme ayan bu gece Uzattı elime verdi bir kadeh İşte aşk kahrına dayan bu gece O pirden tezimle kadehi aldım Getirip ağzıma içip de kandım Karşımda Hüsnü’nün resmini gördüm Dediler aşk kahruna dayan bu gece . . Deki kadir gılam tanısam piri Bilmiş ol mahlasın oldu Fakıri Daha görmeden kaybettim yari Gitti gözden oldu nihan bu gece. Ders alıp okudumilmi hikmetten İptide Allah’ın vasfını gördüm Zihnim agah oldu benim kudretten Elifte Muhammet ismini gördüm Fakıri durmadan tersini yazar İsmi simyasını sıraya dizer Bütün ervahları eyledim nazar Evliya embiyanın cismini gördüm. |
“ Sevdiği kız olan
Hüsnü’ye yazdığı şiir.” İNTİZAR Yarattı da mevlam seni mi övdü O güzelliğin beni yaktı yandırdı Sanarsın buraya bir güneş doğdu Bu nas-i alemi ziyalandırdı Sevgim ruhumdadır ezelden beri Gözüme hurisin kalbime peri Daima benden ayrı tuttu o yari Zalim eza edip cezalandırdı Gemim vardı benim vurdu karaya Mevlam merhem etsin bizim yaraya Girdi engel oldu diken araya Candan sevdiğimi fena kandırdı Kahpe felek nedir verdiğin ceza Neden garez ettin kastin ne bize Bu fakir intizar ediyor size Divane edip mecnuna döndürdü. |
MEKTUP Bu fani dünyadan murat almadım Felek ayrılığı verdi ağlarım Merak meşkatten bir gün görmedim Büsbütün yerlere serdi ağlarım Zalim hoyrat kastın neydi bana Bir ateş düşürdün bu şirin cana Melül mahsun kaldım ben yana yana Yar ateşi sineme girdi ağlarım Bu dert bende büyük yaralar açar Gönül bahçesinde bülbüller uçar Kalbimde saklı yar elimden çıkar Bu haber aklımı aldı ağlarım Fakırim der ben nigan neyleyim İnem aşkın deryasını boyluyam Derdim çoktur kime söylüyem Felek beni taşa çaldı ağlarım. |
YAKARIŞ İçtim badesini gördüm yüzünü Uğrar mı o yere yollarım benim Yarabbi göster buldum onun izini Acep ne olacak hallerim benim
Bu dünyada niceleri erdi murada Kalmadı elimde hiçbir irade Mecnun gibi gezerim dağda sahrada Okusun zikiri dillerim benim
Dilerim mevladan gülmesin yüzü Ah sebep olanın kahrolsun gözü Kurtulmaz derde düşürdü bizi Daha bir işe gitmez ellerim
Ey Fakır acep ne olacak halim Ayrıldım yarimden kırıldı belim Döküldü yaprağım kurudu dalım Bağımda açılmaz güllerim benim
|
“İstanbul da Rum aşığının muammasını çözdüğü şiir.” MUAMMA Rüyay-ı alemde çıktım semaya Saydım melekleri hepsi çift çift Bir hesap gezdirdim yıldıza aya Yokladım kaf kefleri hapsi çif çift Aşk elinden düştüm ahu zarlara Pervane misali yandım narlara Andan pervez edip indim yerlere Saydım canlı cinli hepsi çift çift Fakırinm değilim dünya harısi Nümin kula her an hazır tanrısı Derya da balıklar işte birisi Balıktan başka hepsi çift çift |
SUAL Dinle beni hey Urumi Ne neyin üstündedir Gireyim hece babına Ba neyin üstündedir Bu yerlerin altı haktır Üstü zulumet daha Gümgüm öküz derya balık Bak hele feriştaha Deryada defter tutan melek Neyin üstündedir? Fakırım der böyle cevabında dur Herkes emsalini bulur hem babi babındadır Öyle bir hayvanat gördüm gözü tırnağındadır Gezip yürümesi yoktur ayağı başındadır Durağını sorar isen cehennem beynindedir Eğer Aşık isen irka ne üstündedir? |
Not: Aşık Üzeyir hakkında yazılar şu ana kadar hiçbir kaynakta yer almamıştır. Ben aşık Üzeyir’in torunu Ömer Aydın Dokuz Eylül Üniversitesi Türkçe öğretmenliği 3. sınıf öğrencisiyim, hiçbir kaynakta yer almadığından Aşık Üzeyir’i Türk Edebiyatına kazandırmak ve adını duyurmak için ön çalışmalar yapmaktayım. Aşık Üzeyir hakkında bilgi edinmek isteyenler bana ulaşabilir. Mail adresim omer95@mynet.com. Teşekkür ederim. |
|
ANA SAYFAYA DÖN |